18 Mart 2016 Cuma

MehmetKusman.com

Urartuların, Başkenti Tuşpa (Van) idi. Urartu Devleti en güçlü döneminde (M.Ö 8-7.yy), günümüzdeki Doğu Anadolu, Kuzeybatı İran, Irak'ın küçük bir bölümü ile kuzeyde Aras Vadisi'ne egemendi. Devletin başkenti Doğu Anadolu'da Van Gölü'nün doğu kıyısında yer almaktaydı; daha geç dönemlerdeki adıyla 'Tosp', Urartucadaki 'Tuşpaya dayanmaktadır. Van Gölü denizden 1625 metre yüksekte olup Urmiye Gölü'nden 336 metre daha yukarıda yer almaktadır. 3400 ve 5000 km²'yi bulan alanlarıyla her iki gölde Anadolu-İran bölgesinin en büyük gölleridir. 'Deniz' olarak da değerlendirilirler. Asurlar (Aşurlar, eski Asurlar)'ın coğrafi metinlerinde Van Gölü'nden 'Nairi'nin Yukarı Denizi', Urmiye Gölü'ndense 'Nairi'nin Aşağı Denizi' olarak söz edilir. Bugün dahi Urumiye Gölü'nün Farsçası 'Deryeça'[kaynak belirtilmeli] yani 'Küçük Deniz' anlamındadir. Urartu yerleşim bölgesinin sınırlarını, batıda Karasu-Fırat, kuzeyde Kuzey Ermenistan dağları, doğuda İran Azerbaycanı'ndaki Savalan Dağları, güneyde ise Zagros Dağları'yla birleşen Doğu Toroslar oluşturur. Efsanevi Ağrı Dağı (Ermenicedeki adıyla Masis) bu dağlık bölgenin orta noktasındadır. İncil'deki masoretik ünlüleştirmeden ötürü bu dağ, Urartu adının "r r t" ünsüzleriyle yazılması sonucu "Ararat" adını almıştır. 5165 metrelik yüksekliği ile Büyük Ağrı Dağı, Kafkasya'nın güneyindeki en yüksek dağdır. Küçük Ağrı Dağı, Tendürek, Aladağ, Süphan Dağı ve Nemrut Dağı gibi genelde 3000 metreyi geçen diğer dağların çoğu Van Gölü yakınlarında yer almaktadır.

MehmetKusman.com

Krallığın sınırları içindeki yerleşim alanlarında ortaya çıkarılan kaleler çeşitli plan ve büyüklüktedirler. Kaleler yöneticinin korunması için askeri bir üs, tehlike anlarında halkın sığınacağı ve savunmaya geçeceği genellikle tepelerde yer alan ve etrafı kalın yüksek surlarla çevrili bir yapılar topluluğudur. Kaleler bulunduğu arazinin jeolojik yapısına bağlı olarak genelde tepelere inşa edilirlerdi. Kaleler korunması gerekli yerlere göre de değişiklik gösterir; özellikle maden ocakları yakınlarına yapılanlar veya ticaret yolunun kenarındakiler düz arazide de olabilirler. Su kaynağına veya yazın kurumayan bir akarsuya yakın alanlar seçilirdi. Su ihtiyaçalrını gidermek için tepeden suya inen kısa yol merdivenleri yapılırdı; Tercan Şirinli Kale, Mercan Çadırkaya Pekeriç, Diyadin Toklucak vb. kalelerde kullanılmıştır. Van Kalesinde de bin merdivenler bu amaca yöneliktir. Kale içindeki yapıların planlarında benzerlik yoktur, arazinin durumuna göre geliştirmişlerdir. Tepe kalenin etrafı kalın surlarla çevrilmiştir; Altıntepe kalesinde çift sur kullanılmıştır. Surlar ya tepenin üstüne yakın yere yapılır ya da eteğine yakın yere yapılırdı. Bazen her ikisi de kullanılmıştır. Bölgeyi yöneten Bey’in oturduğu Kalelerin içinde saray ve yönetim odaları, mutfak, varsa tapınak, depo binası, v.b. gibi ihtiyaç için mekanlar yapılırdı. Halk tepenin eteğindeki düz veya yamaç arazide otururdu. Evlerin etrafı da bir surla çevrilebilirdi Yukarı Anzaf Kalesi ve Karmir-Blur’da olduğu gibi. Askeri amaç için yapılmış olanlar daha küçük ve askerlerin ihtiyaçlarını karşılamak için mekanlar yer alırdı.

 

 

 http://www.mehmetkusman.com/index.html

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder