Fiziki Özellikleri
Seyyah Kandemir, "Ankara Vilayeti" adlı kitabında, 1910 yılında oluşan aşırı yağışlar akabinde iki gölün yüzeyde birleşerek geçici olarak tek göl halini almış olduğunu belirtmektedir.
Gerek Mogan Gölü, gerekse Eymir Gölü "set gölleri"dirler; Ankara Elmadağı’ndan inen derelerin sürüklediği bol miktardaki kum, çakıl gibi taş parçaları eski bir vadide yer yer birikinti konileri biçiminde yığılmış, gerilerinde Eymir gölünün ve Mogan Gölü'nün (5-10 metre derinliğindeki) çanakları belirmiştir - göllerin uzanışı bir vadi uzanışına uymaktadır.
Eymir gölünün yüzey alanı 108.8 Hektar (1.09 km²), ortalama derinliği 3.80 m., su yüzey kotu 969 m, göl çevresi uzunluğu 9 km, uzunluğu 4.2 km, genişliği ortalama 0.25 km'dir. Kurak zamanda en derin yeri 5.5 metre olup, suyun en yüksek olduğu dönemde ortalama derinliği 5 metre civarına çıkmaktadır.
Mogan Gölü'nün yüzey alanı 561.2 Hektar (5.61 km² ), ortalama derinliği 2.80 m., su yüzey kotu 972 m, göl çevresi uzunluğu 14 km, uzunluğu 11 km ve genişliği ortalama 0.5 km'dir. Kurak zamanda en derin yeri 4.5 metre olup, suyun en yüksek olduğu dönemde ortalama derinliği 5 metre civarına çıkmaktadır.
Doğal Hayat
Kıyıları yoğun bağlık, etrafı tarımsal arazi, güneyi sulak çayırlarla kaplı bu göller yaklaşık 160 kuş türüne ev sahipliği yaparlar. Mogan Gölü’nde günümüze değin 226 kuş türü kaydedilmiştir. Göl, özellikle dikkuyrukların ve pasbaş patkaların dünya üzerindeki en önemli üreme alanlarından birisidir. Eymir Gölü’nde ise en çok görülen kuş türleri sakarmeke, yeşilbaş ördek, elmabaş patka ve bahridir.1995 yılı öncesine kadar, kürek sporu başta olmak üzere değişik su sporlarının yapılabildiği, içerdiği sazan, yayın, turna ve kadife balıklarıyla sportif balıkçılığın yanı sıra, kerevitle ticarî balıkçılığın da önemli ilgi merkezi olan göllerde, doğal bir yaşlanma süreci ve aşırı besin yüklemesinin zararlı sonuçları olarak toplu balık ölümleri ve kuş türlerinin azalması gözlemlenmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder